"GAVUR İZMİR" GERÇEĞİ!
İktisat eğitimimin önlisans dönemini İzmir 9 Eylül Üniversitesinde tamaladım.
İzmir; ülkemizin çok renkli, çok kültürlü, güzel, demokratik, ne kadar sosyal demokrat ise, o kadar ülkücü ve de milli görüşcü, imanlı, vatanperver, yardım sever, öğrenci dostu, güzel insanlarının yaşadığı renkli bir şehirdir. Her şehir de olduğu gibi burada da farklı fikir, inanç, ırk ve milletten farklı değer yargıları olan insanlar, hülasa hepsi, cem'an bizim insanlarımız mevcuttur.
Peki "Gavur İzmir" adı nereden geliyor?
Ya da "Gavur İzmir" varmıdır?
Evet, tarihte "Gavur İzmir" olmuştur, vardır ve bir realitedir!
1402 Ankara (Çubuk) savaşında Osmanlı Sultanı I. Beyazıt'ı yenen Türk -Moğol Hükümdarı Timur, Kütahya'ya gelmiş, ordusunu Anadol'da yağmaya göndermiş ve kendi de zafer kutlaması yapmaktayken bir mektup almıştır.
Mektupta:"Gavur İzmir" diye bir Kal'a olduğundan, buradaki hristiyan şovalyelerinin müslüman ahali üzerine baskınlar yaparak yağmalarda buluduklarından, hazinelerinin altın ve servetle dolu olduğundan bahisle fethedilmesi öneriliyordu.
O döneme kadar çoğunlukla müslüman ahaliyle savaşmış olan Emir Timur ilk defa hristiyan haçlılarla savaşacak ve Gazi olacaktı. Bu fırsatı kaçırmak istemedi ve sadece 4 bin kişilik ordusuyla İzmire geldi.
"Gavur İzmir"
O dönemde Kadifekale müslüman ahalisinin yaşadığı Osmanlı kalesiydi.
Bunun karşısında Limanda, Hristiyan Hasbitalya Şovalyelerinin kontrolünde, Liman içinde, Limana hakim ve tüm kıyı kapsayan kaleden ibaret olan ve yöre müslümanlarının "Gavur İzmir" dediği Hristiyan kalesi mevcuttu.
İşte "Gavur İzmir" bu kaleye verilen isimdi.
Timurun kaleyi teslim etme önerilerine 1000 şovalyesine ve geçmişte Osmanlının 7 yıl kuşatmasına rağmen fethedilememiş olmasına güvenen Hasbitalya Şovalyelerinin kumandanı Jelian Demunte, Timurun elçisine küfürler ederek geri gönderdi.
O güne kadarki kuşatmalar göstermişti ki donanma desteği olmadan kale düşmüyordu ve Timurunda tek bir kayığı dahi yoktu.
Önce limanın iki yakasındaki alanı dolgu taşlarla daraltan Timur, liman girişinin iki yakasına mancınıklar yerleştirmek suretiyle gelen gemileri yakmaya, yakaladığı esirlerin kafalarını keserek mancınıkla denize fırlatmaya başladı ve denizin üzerinde yüzen binlerce insan kellesini gören yardıma gelen gemiler dehşete kapılarak geri döndüler.
Bu arada surların altını boşaltan Timurun ordusu surları kütüklerle alttan desteklediler ve sonunda bu kütükleri yağlarla yaktılar. Surların altındaki destek ağaçlar yanıp çökünce surlar çöktü ve Timurun ordusu kaleye girip haçlı şovalyelerini kılıçtan geçirdiler.
Gavur İzmirin düşmesinin ardından Timur bu Kaleyi yıktırdı ve buranın komutasını oradaki müslüman ahaliye bırakarak Gazi ünvanını da alarak geri döndü.
O günden sonra da İzmir müslüman toprağı, yani "dar'ül islam" olarak kaldı.
İzmir, Emir Timur'dan buyana yani 620 yıldır müslüman Türk'ün beldesi, vatan toprağı ve namusudur!
Ve 620 yıldır "Gavur İzmir" yoktur ama 9 Eylül 1922'den beri "Gazi İzmir" vardır!
Yani dostlar, bugünki Izmir bizim İzmirimizdir ve asla Gavur İzmir değil, müslüman, alsancaklı Gazi İzmirdir!
Bu sebeple, Izmire "Gavur İzmir" demek bölücülüğün, cehaletin, tarih ve din bilmezliğin enbariz örneğidir.
Selam olsun Gazi İzmire!
Ve İzmir'deki dostlara!
ALINTI:You will have to click 'thank you' to see hidden content